2023-03-27 11:44:00
2022 yılının temmuz ayında medyada yer alan haberlere göre Eskişehir’in bir ilçesindeki mera alanlarına ekim yaptıkları tespit edildiği iddia olunan çiftçilere idari para cezası uygulandı. Binaenaleyh, bu haftaki köşe yazısında vasfı bozulan mera arazilerinin dönüşüm bedelinin tahsilini hukuki açıdan değerlendirilecektir. Öncelikle meranın tanımı ve hukuktaki yerinin bilinmesi ehemmiyet arz etmektedir.
Mera Arazisinin Tanımı
Mera, yaylak ve kışlaklar, ziraî ve özellikle hayvancılık ve hayvansal üretim yönünden önem arz eden tarım topraklarındandır. Bugün memleketimizde 15 milyon hektar mera arazisinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Mera, kamu mallarından olan orta malları sınıfında yer almaktadır. Orta malları, bir tahsis neticesinde doğrudan doğruya toplumun ortak kullanmasına açık olan mallara denir. Orta mallarının bir kısmından toplumun tamamı istifade ederken bir kısmından da sadece toplumun muayyen bir kısmı yararlanır.
Orta malları, bu vasfı devam ettiği sürece özel mülkiyete konu olamaz. Orta malı niteliğindeki taşınmazların mülkiyeti, zamanaşımı veya ihya yoluyla kazanılamaz. Dolayısıyla mera arazilerinin de özel mülkiyete konu olması imkan dahilinde değildir.
4342 sayılı Mera Kanununun 3. maddesindeki tanıma göre mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri ifade etmektedir. Bu tanıma göre bir yerin mera vasfını taşıyabilmesinin ilk şartı o yerin hayvan otlatmaya elverişli olması, otlarından yararlanabilme imkanının mevcut olması gerekmektedir. İkinci şart ise mera olarak tavsif edilen yerin kadimden beri hayvan otlatma amacıyla kullanılmasıdır. Doktrinde yer alan diğer bir şart ise o yerin devlet tarafından mera olarak kullanılması için tahsis edilmesi gerekliliğidir.
Vasfı Bozulan Mera Arazisi
4342 sayılı Mera Kanununun dördüncü maddesine göre mera arazileri amacı dışında kullanılamaz. Aynı kanun maddesine göre; amaç dışında kullanılarak vasfı bozulan mera arazisinin tekrardan eski konumuna getirilmesi için yapılacak masraflardan buna sebebiyet veren kişiler sorumlu olur.
Burada dikkat çekilmesi gereken husus eski hale getirme bedeli olarak da adlandırılan bu masrafın nasıl tahsil edileceğidir. Zira, geçtiğimiz yılın temmuz ayında medyada yer alan haberlere göre bu bedeli tahsil etmek için Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün idari para cezası işlemi tesis ettiği anlaşılmaktadır. Oysa ki bu konuyla ilgili Yargıtay’ın içtihatlarından da anlaşılabileceği gibi eski hale getirme bedeli ancak dava yoluyla talep edilebilir ve tahsil edilebilir. Bu davanın davacı tarafı ise Tarım ve Orman Bakanlığı değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı olmalıdır. Yani davayı Hazine açacaktır. İdarenin tek yanlı bir işlem olan idari para cezası ile hiçbir yargılama olmaksızın çiftçilere ceza kesilmesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Binaenaleyh idarenin bu hukuka aykırı işlemlerine karşı idare mahkemelerinde itiraz edilmesi söz konusu olabilecektir.