"Halka hizmet Hakka Hizmettir" ve bu vesile ile "Hizmet Nimettir".

Siyaset bilimi geçmişte dar anlamda devlet ve iktidar kavramları üzerine araştırmalar yapmaktayken günümüzde, siyasi kararların tahlili, sosyal grupların karar ve etki ilişkilerindeki rolü, toplumsal yapı ve iktidar ilişkisi, devletin kökeni, siyasi değişme ve gelişme gibi konuları da incelemektedir.
Bu aynı zamanda topluma hizmet etme manası ile de Allah'ın rızasını kazanma biçimini sanatsal hale getirmek, bu uğurda irade ortaya koymak, vaz geçişlerde gizli olan kazanımları elde etmek, sadaka-i cariyeler ile her iki hayatı süslemektir. 
Siyaset; bu vazgeçişer ile hiçliği edinmekle beraber bir toplumu da inşa etmektir aynı zamanda.
 

Nedir bu vaz geçişler öyleyse?
Toplum diyebilmektir ben demekten önce hatta ben demenin adapsızlığından çekinmek, biz diyenlere hizmetkar olmaktır. Önce devletim, milletim sonrasında, biz olmanın idraki ile öncelemektir birlikteliği. Nefsine köle değil, Yaratıcıya kul olmaktır bu vaz geçiş. Firavunun her gece yattığında " evet ben tanrı değilim" sözlerini söylediği halde sabah kalktığında bir grup şakşakçı ile karşılaşınca kendini tanrilastirmamaktir.
Anadan, yardan, evlattan, zamandan, mekandan geçmek, yaratılanı Yaratandan ötürü sevmektir bu vaz geçiş.
De ki:
-“Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabalarınız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korkup çekindiğiniz ticaret, hoşnud olduğunuz konutlar, eğer size Allah’tan, O’nun rasûlünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, Allah kendi emrini yerine getirinceye kadar gözleyin!
Yoldan Çıkıp Sapmış / Fâsık Kavm’i Allah hidayete eriştirmez”. Tevbe/ 24
 

Bu vazgeçiş O'ndan O'na O'nla gitmektir.

Gayrısından vaz geçmektir.
Bir ağacın dalındaki yaprağa bakarken Allah'a olan itikadı, vatana olan sevdayla anlamlandirmaktır.
Ülkücü; vaz geçtikleri kadardır. Ülkücü varlık aleminin içinde terk edebildiği ölçüsünce insandır.

Niyet, amel ve ihlas.

Niyet olmadan amel olmaz. Ameller de niyetlere göredir.

Temiz bir niyet her hayır kapısının anahtarı besmele gibidir.

Niyetini yeminle alan;
"Varlığına, birliğine ve yücelerin
en yücesi olduğuna inandığımız,
ol deyince olduran ve gönüllerimizi
iman nuruyla dolduran:
Allah'a, Kur'an'a, vatana,
bayrağa ve silaha yemin olsun!
Şehitlerim, gazilerim
ve Başbuğum emin olsun!
Ülkücü Türk gençliği olarak;
Komünizme, faşizme, kapitalizme,
siyonizme ve her türlü
emperyalizme karşı mücadelemiz,
Son nefer, son nefes,
son damla kana kadardır!
Mücadelemiz Milliyetçi Türkiye'ye,
Turan'a Nizam-ı Aleme kadardır!
Mücadelemizde hiçbir
engel tanımayacağız!
Ülkücü Türk Gençliği olarak ,
Yılmayacağız!
Yıkılmayacağız!
Başaracağız!
Başaracağız!
Başaracağız!
Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin" nidaları ile yemin eden ülkücülerin amelleri " Allah indinde itibarlı olmalı ki;
Allah bu necip milletin bekasını onların dik duruşlarına, sadakatlerine bağlamıştır.
Bu yeminle başlayan niyetin sonunda meydana gelen, bedeller ve vazgeçişlerle bezenmiş amellerden oluşan ihlas; yer yüzünü aydınlatacak kaynakların en başında gelmektedir. İhlaslı olmayan, olamayan ameller müflis tüccarların akıbetine benzer ki Allah' a amelle gidip eli boş dönenlerden olmayacaklardır Ülkücüler.
Hizmeti nimet bilip, dünya nimetlerine tamah etmeyen tüm dava arkadaşlarıma selam olsun.Onların Basbuğlarına rahmet, Türkmen beylerine selam olsun.. .