2021-05-10 20:51:00
İnsan türüne uyan en eski fosiller yaklaşık 300 000 yıl öncesine aittir. Üyesi olduğumuz Homo Sapiens alt türünün ilk ırkı Cro-Magnon insan tarihinin ise günümüzden 50 000 yıl öncesine gittiği ortaya çıkmıştır. Son yapılan çalışmalarda, Antropolog Thomas Zimmermann insan türünün 200 000 yıl öncesine dayandığını belirtmektedir.
İbrahim Peygamber’in izinden gelen İbrahimi dinlerde ise insan ırkının, ilk insan olduğuna inanılan Hz.Adem ve eşi Havva’dan türediğine inanılır. Fakat, bu inanç bir antropolojik temele dayanmaz.
Prof. Dr. Necati Demir Türklerin tarihinin 15 000 yıl önceye dayandığını (M.Ö. 12000-14000 yıl) kaya üzeri resimler (petroglif) ve figürlerden yola çıkarak söylüyor. Bilinen en eski yazılı kaynaklar M.Ö. 3000 öncesine gitmiyor. Bu nedenle, Prof. Dr. Necati Demir, karanlıkta kalan 10 bin yılın aydınlatılması için LenaTürk Kaya resimlerine kadar gidilmesini, petroglif ve figürler ile dokumaların üzerindeki motiflerin tek tek incelenmesi gerektiğini belirtmiştir Diğer bir görüşe göre; tarihimizin Hun hükümdarlığı ile başladığı iddia ediliyor(Hiung-nu’lar ve Şiongnu’lar). Atlı Göçebe Türk Kültürünün M.Ö. 6000 ‘ler de koyun yetiştiriciliği ile başladığı kabul edilmektedir. M.Ö. 4000-2000 döneminde yaşayan Sümerlerin dilinin Türk Dili ile akraba olduğu ve Sümerlerin Türklerin bir kolu olduğu yabancı sümeroglar tarafından kasten saklandığı ifade edilmektedir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat yaptırılan Türk Tarih Tezi çalışmalarının ürünü olan Güneş Dil Teorisi kasten yapılan bu görmemezlikleri birer birer çürütmüş, Sümerler ile Türklerin dil akrabalığından öte kan akrabalığına dayanan yakınlıkta iki toplum olduğu ortaya çıkarmıştır.
Sümer Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasında birçok benzer sözcük bulunuyor: Gadun-Hatun, Assinu-Asena, Domuzi-Domuz, Auşk-Aşk, Altun-Altın, Et-Et, Amelu-Ameler, Uri-Arı, Murad-Murat ve daha yüzlercesi. Ayrıca, bazı sözcüklerin kesinlikle Arapça olmayıp Sümer Türkçesinden Arapçaya geçtiği kanıtlanmıştır. (Arap terimi M.Ö. 9. YY. da Kuzey çöllerindeki Bedeviler ile başlamıştır.).
Sümer dinin ve edebi yapıtlarının etkileri Tevrat ve Kuran’a kadar ulaşmıştır. Semavi dinlerin alıntılar yaptığı, aktarımlar içerdiği din Sümer dinidir. Sümer dini’nin etkilendiği kaynak ise Orta Asya Gök Tengri inancıdır. ( bkn:varaka bin nevfel@protestsanayici)
200 bin yıllık insane türü tarihinde küçüklü büyüklü 124 bin peygamber geldiği belirtilmekte ve bunlardan 25 peygamberin adları Kuran da geçmektedir.
Nuh Tufanında sonra Hz.İbrahim’in M.Ö. 2000 li yıllarda yaşadığı ve 175-200 yaşlarında öldüğü, Hz. İbrahim’e kadar peygamberlerin ömürlerinin 1000 yıl kadar olduğu belirtilmektedir. Tabii buradaki yıl kavramının günümüz yıl kavramı ile ortak noktası nasıldır tam olarak bilemiyoruz.
Özellikle Nuh tufanına kadar çok tanrılı((Deniz tanrıçası Nammu, gök tanrısı An, yer tanrıçası Ki (Ninhursag?), hava tanrısı Enlil dışında Ludingirra daha pek çok başka Sümer tanrı ve tanrıçaları sayılmaktadır: Nanna, Enki, tanrıça İnanna, Ninurta, İşkur, Utu, Nusku, Nidaba, tanrıça Ereşkigal, Dumuzi, tanrıça Geştinanna, Enkımdu, Ningişzida, tanrıça Nidapa, tanrıça Nanşe, Nindup, Ningirsu (Eninnu adlı bir tapınağı var) ve eşi tanrıça Bau ve Nusku. Nanna, Sümerler’de Ay tanrısı ve Ur kentinin koruyucu tanrısıdır)), dinlerin olduğu, her bölgenin tanrısının olduğu belirtilmektedir.
Hz.İbrahim den sonra M.Ö.1300 yıllarında Hz. Musa ile Tevrat, M.Ö. 900-1000 yıllarında Hz.Davut ile Zebur, M.S. 50 yıllarında Hz. İsa ile İncil ve M.S. 600-632 yıllarında Hz. Muhammed Mustafa ile Kuran indirilmiş. Hz. İbrahim’i izleyen bu dört kitabın tarihi 1930 yıllık bir döneme karşı geliyor. Öte yanda, modern insanın atası olan Homo Sapiens’in 50 000 yıllık geçmişinde, bugünün düşünce ve inanç sistemlerini derinden etkilemiş pek çok kaynak kültür olduğu muhakkak. Tarihin harcını karan kadim kültürlerin ve aralarındaki etkileşmelerin ne kadarını biliyoruz? Ne kadarı bizi şaşırtan keşiflerle ortaya çıkarılacak?
Her keşifle, düşüncemizin temellerinin sandığımızdan daha eski dönemlerde atıldığını öğreniyoruz. İnsan türü geçmişinde, küçük büyük peygamber döneminde dört kitap dışında saklı kalmış bilgilerin olması gerekmez mi?
Tarih toplumların hafızası, kimliklerin taşıyıcısıdır. Bu nedenle tarih bilgisi eksikliğinin, eksik olanı yakıştırmalarla ikame etmenin sonucu bireysel ve toplumsal bilinç erozyonudur.
Ramazan&Şeker bayramınızı en içten dileklerimle kutlar; sağlık, mutluluk, huzur dolu günler dilerim. Sevdiklerinizle nice bayramlara.