SİZ HALA YAŞAM KOÇU OLAMADINIZ MI ?

''İnsan için en güç olan, her gün insan olarak kalmasıdır.''
_Cengiz Aytmatov

Kafesin ardındaki perdeler hapsedilmiş miydi ? Yoksa koruma altında mıydı ?
Belki de birileriyle bütün yaşadıklarını yüz yüze dertleşmek isterlerdi ama insanlar, düğmeyi ilikle buluşturmuyor yüreği kanayan perdelere hiç kucak açmıyorlardı.
Gökkubbenin altında, bulutların alın teri ile yağmurlar da sırılsıklam olmayanlar çaresizliğin ayak seslerini, rüzgar gibi uçuşan, elle tutulamaz bir sıkıntıları nasıl tanımlayabilir, nasıl anlayabilirdi?
Dünya yanıyordu ama insanlar tâğut - put edindikleri şan şöhret paranın peşine düşmüşler bu emellerine ulaşmak için tüm yolları kendilerine mübah görmüşlerdi.

SUSKUNLUĞUN KIRILMA NOKTASI..!

Konumuz güncel yaramız derin, manevi yangınımız manevi boşluktan sapmaların  ütopik adresi ahir zaman vebası YAŞAM KOÇLUĞU.!

 Kapıyı çalmadan açılmasını bekleyenlere evreni kucaklatan rüyalar,  Astral seyahat teknik öğretimleri ! Felsefi yaklaşımlı Aile dizimi grup çalışmaları, Bolluk bereket seansları, ŞAMANİK ŞİFA çemberleri, problemlerin ancak önceki hayata - geçmişe seyahat ederek düzeltilebileceğini söyleyenler, Çocukluk travmalarının yok edileceği vaatleri, bilinçaltını temizleyeceğini öne sürenler, farklı yöntemler kullanıp kendisini YAŞAM KOÇU olarak tanıtanları irdelemek istiyorum. Amaçları, insanların geçmişte yaşadığı acıların gölgesinden kurtulmasına -sözde- yardım etmek. Bilim, akıl, etik dışı söylemleriyle şarlatanca modern şifacılık, yaşam koçu adı altında spiritüel, mistik, dini soslu uygulamalarıyla danışanlarının ruhlarına derin yaralar açarak hayati tehlikelere pervasızca imza atıyorlar.

YAŞAM KOÇLARI NİTELİKLİ DOLANDIRICI MI ?

Yaşam koçları kendilerine danışanları Majör depresyon modundan çıkarıp potansiyellerini en üst limitlere taşıyarak kaliteli yaşam hedeflerine ulaşmasını sağlayan profesyonel bir rehberlik hizmeti verdiklerini savunmaktadır.
Peki Majör depresyon nedir?
Majör depresyon; genelde kişinin elindekilerle yetinmesini bilmeyen sürekli tatminsiz üzgün bir ruh halinde olması, hasetlik fesatlık kıskançlık gibi duygulara kapılarak keyif aldığı işlere karşı duyduğu ilginin azalması bunu gidermek için her çareye başvurmasıdır.

NEFESİN DEĞİŞİRSE DÜNYA DEĞİŞİR..!

Tüm olumsuzlukları yaşayan bireylere sunulan YAŞAM KOÇLUĞU altında yapılan ritüeller patlak vermiş tamamen bir sömürge aracıdır. Bu sistem; Meditasyon, dua, yoga ve farkındalık gibi spiritüel büyümeyi ve kişinin sınırlarını boyutlarını aşıp kendisi ve evrenle daha derin bir bağ kurmasını teşvik etmeyi amaçlayan çeşitli teknik ve aktiviteleri kapsar. Biraz daha derinliklere indiğimizde yeni moda SAADET ZİNCİRİ tuzağı ile karşı karşıya kaldığımızı anlıyoruz.

Kendi dini milli değerlerinden uzak kalarak, özenti kalıplarında değerlerine düşman olmak Entelektüel - kültürlü olmak ile eş değer sayıldığı bu ahir zaman diliminde,
her türlü kaygıdan arınmış olarak çocukluk neşesine kavuşturma, karı- koca mutlululu , kolay para kazanma  vaadi gibi ütopik şeyler empoze edilerek mantar gibi türeyen sınırı olmayan bir balondan bir meslek YAŞAM KOÇLUĞU..

Bu mesleği uygularken kullandıkları yöntemlerse bilimsellikten uzak olduğu gibi, birçoğu hayal bile edilemeyecek kadar tehlikeli; çünkü travmalardan özgürleştirdiğini düşünen danışana sunulan yöntemlerin çoğunun insana labirentlerin kucağında yeni travmalar bıraktığı da su götürmez bir gerçek.

Belirli bir merkezde olmayıp sanal ofislerde - Sosyal medya üzerinden çalışan sözde yaşam koçları psikoterapistliğe - birtakım spiritüel terapilere de soyunarak sınır tanımayan üsluplarla nice aileleri kaosa sürüklemiş, ruhlarda maddi manevi büyük yaralar açılmış, hayaller umutlar yerle yeksan edilmiştir.

ŞİMDİ İSLAMİ YAŞAM KOÇLUĞU MODA..!

Sosyal medyada son zamanlarda türeyen yeni bir akımla karşı karşıyayız. Bunun adı İslami yaşam koçluğu ! Her şey her şey enerji. Yaşadığımız evren, bizler hatta düşüncelerimiz bile. Benimle sınırları aşmaya var mısın.? Mottosunu kullanıp soyguna başlıyorlar. Devamla;
“Yoğunlaşmayı başaranlar korkunç bir zafer kazanır ve Esmaların bütün şifalarına seri bir şekilde ulaşırlar. Biz duygulara temas ediyoruz bu fırsatı kaçırma. Yapmanız gereken ilk şey sahip olduğunuz enerjiyi ve yaydığınız frekansı değiştirmekle başlar. “
Nasılda güzel vurucu gizemli cümleler kullanılıyor değil mi ? İşte bu cümleler nokta ve virgüllerin esareti altında “ GİRİŞİMCİ RUH ” adı ile sonuna kadar açılmış yeni bir soygun kapısı.

İsimler semboller değişkenlik gösterse de iddia aynı: “Biz yaralı ruhlara şifa sunuyoruz.” Bunu yaparken “enerji yükleme çalışması” adı altında İslami öğeleri kullanıyorlar. Yaptıkları tasavvufi oluşum taklidi, ücret karşılığı seanslarla İnsan ruhunun arındırma çalışmaları. Halbuki Kur’an, sünnet ve maneviyat büyükleri - âlimlerimiz, yani yaşam rehberlerimiz - Yaşam Koçlarımız vardı bizim de. Unutturuldu UNUTTUK.

İnsan, diğer tüm canlılardan farklı olarak bilinç ve düşünce sahibi bir varlıktır. Dünya hayatı geçmiş ve gelecek olarak nitelenen bir zamanın içinde akıp gitmektedir.  Dün mazide kaldı, yarın ise muamma. Önemli olan bugün bizi yoktan var eden rabbimiz için neler yaptığımızdır. 
Ruhsal bir motivasyon kaynağı olan Tasavvuf; zühd ve takva ile ruhu temizlemek, kalbi boş işlerden - masivadan kurtarıp, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) sünnetine uygun yaşamanın kapısı, yüce Allah’ın rızasına kavuşmanın anahtarıdır. Tasavvuf ruh temizliğini sürekli olarak gündemde tutar. Tasavvuf arınma - İnsanın içindeki kötülüklerden -haset, kibir, insanları aşağılama, haksızlık, yetersizlik, adaletsizlik- gibi şeytani güdümlü nefsin hilelerinden oluşan duygulardan kurtulmaya yönelik seyri - sülûk dediğimiz bir manevi iç yolculuktur.

Seyr u sülûk ise bir mürşidi kamilin yanında gözetiminde “ BİAT “ ya da “ İNTİSAB ” denilen tüm günahlara tevbe ile başlayan eğitim sürecidir. Kamil bir mürşidin rehberliğinde Allah'a teslimiyet ile oluşan bu eğitim sürecinde sâlik - yolcu , şeyhi ile aynileşmeyi ve bu suretle ahlaki kemale ermeyi amaçlar.
Ama TASAVVUF insanlara öcü gibi gösterildiği için tasavvufi terimler kullanıldığında insanlar hemen kaçmaya başlıyorlar. Kaçanlar arkalarına bakmadan kaçtılar ama şeytanın rehberliğinde yapılan ayinlerin kucağına düştüler. Hindu felsefesinin bütün ögeleri ile İslami değerleri karıştırıp flulaştırarak tüm bilinenler alt üst edilip buharlaştırıldı. Ve Evrensel yolculuk adı altında gülümseyerek yüreklere zehir enjekte ettiler. Peki kandırılan insanların ruhunda oluşan yıkımlar geri alınabilir mi?

BİZ YARALI RUHLARA ŞİFA SUNUYORUZ..!

Düşünme biçimini değiştirirseniz evrene mesajlar yollar, mesajlar alır çevrenizde gelişen olaylara artık başka türlü bakarsınız.”
Bu girişimci ruhlar yaşam koçluğu ile İslami tasavvufi ögeleri o kadar güzel yoğurmuşlar ki “Miraç hakikatiyle bilinçaltı temizliği” mottosuyla - sloganıyla yüksek ücretli eğitimler veriyorlar. Dahası Sosyal medya platformu Instagram’da dörtnala at koşturuyorlar.

“ Ben hayatın sırrını çözdüm, nasıl yaşanacağını iyi biliyorum ve bunu sana da öğretebilirim “ sözünü ispat etme adına mutluluklarını, lüks hayatlarını da sergilemekten çekinmiyorlar. Yapılan Araştırmalar sonrası oluşan verilerde açıkça görüyoruz ki; rüyaları, ruhu, evliliği, çocukları, AHİRETİNİ para karşılığında girdaba sürüklenen erkekler az sayıda ama iliklerine kadar sömürülen KADIN - kadınlarımız.

Şeyh Şadi-i Şirazi Hazretleri ( ks ) ne güzel özetlemiş;

“ Taşın üzerine tohum serpenin harman vakti eline bir tek arpa tanesi bile geçmez.”

  AHİRETİNİ YAKMA..!

Gül Gülasem ATEŞ