2022-09-20 14:02:00
Şehirde Bir Adam
Kentlerin, şöyle adamların kıymetini bilmesi gerekiyor diye düşünüyorum:
Zihinsel menzil haritalarında, kapsamlı paradigmalar tespit etmek için hem yerel siyasetin matematiğini, hem kamu duyarlılıklarının analitiğini kavramak gerekiyor. İşte bu eksenin hasılasını Ankara’ya taşınabilmesi için, sözgelimi Çamlıca ile Sümer’i, 71 Evler’le Deliklitaş’ı, Gökmeydan’la Kırmızıtoprak’ı, hatta Başakşehir İle Kadıköy’ü, Üsküdar’la Sarıyer’i, Çankaya ile Altındağ’ı mutabık kaldıkları sosyal adalet zemininde okumak gerekiyor. Mezkûr mahallerde, örneğin semtin ortasından geçen bir cadde ismiyle dahi farklı frekanslarda sosyoloji inşa olabiliyor. Fikrine güvenen adamların yaptığı gibi simetrik komplekslere düşmemek gövdesinde sıkı durmak elzem oluyor.
İdeolojilerin gölgesinde büyüyen kavgaların dumanı, yerdeki çukurları perdeleyip sorunların tespitlerini geciktirse de, tesirli hayat okumaları ve buna mukabil şehri tanımak iradesi ortaya konularak hareket kabiliyeti gerçekleştiğinde, nihai çözümlere ve dahi kamu yararına dönüşebiliyor. Bu durumda kaybedenin belli bir zümre olduğu fiyasko denkleminde, kazanan herkes oluyor.
Muhtemel odur ki bunca beyanı tek twit’e sığdıracak üstadlar vardır. Ancak biz yazalım, burada dursun. Düşünelim, etrafımızda böyle adamlar var mı? Varsa kaç kişi var?
Şiir gelsin:
“yine de iyi günler ileride anneanne,
Esmerliğimiz kıyamet herkese.” (Hüseyin Atlansoy – iyi günler ilerde anneanne)
İçimizden geldiği gibi, bizi bilenlerin bildiği ve bilmeyenlerin de öğreneceği gibi…
Yine devam ederiz inşallah, vesselam.