2021-10-18 11:23:00
Konuşmuyor!
Yemek yemiyor!
Üşüyor!
Umutsuz!
Kırgın!
Haklı!
Kadir kim mi?
Kütüphaneden çıkmış evine gidiyordu, bi kadının ağlama seslerini duydu. Kadın, sevgilisi tarafından darp ediliyordu. Genç olaya müdahale etti. Çıkan arbedede, saldırgan kalbinden bıçaklandı ve öldü. O genç ise tutuklandı. İşte KADİR SEKER. Hani ilk bir hafta sosyal medyamızda fotoğrafını paylaştığımız, altına #kadirsekericinadalet hashtagleri yazdığımız sonra da unuttuğumuz Kadir Şeker! Geleceğinden vazgeçip, insan canını tercih eden Kadir Şeker! Güldüğü fotoğraflarla şimdiki hali arasında dünya fark olan Kadir Şeker! 12 yıl 6 ay dört duvar arasına mahkum edilen Kadir Şeker!
O, görmezden gelemedi, sessiz kalamadı... Ne ölmeyi düşündü, ne de öldürmeyi. Sadece kurtarmak istedi. Sizce Kadir’in aklından geçmiş midir?; Kurtarmaya çalıştığı kadın iyi mi kötü mü, uyuşturucu kullanıyor mu, ticaretini yapıyor mu, mesleği ne? diye. İnsan dediğin böyle midir? İşi hesap kitap mıdır? Tüm kalbimle inanıyorum Kadir’e. O gün Kadir, “aman başıma iş almayayım durup dururken” diye düşünüp, hızlı hızlı oradan geçip gitseydi ne olurdu? Kendisi parmaklıklar ardında olmazdı ama taşıdığı kalpten utanırdı, hem de ömür boyu.
Nefesimi kesen, beni delirten aslında ne biliyor musunuz? Kadını, çocuğu döven, fuhuşa sürükleyen, öldürdükten sonra ailesini tehdit edenler... dışarıda ama Kadir içeride!!! O, gençliğini verdi bir “can” için. Biz ne yaptık? Neden hâlâ susuyoruz? Neden korkuyoruz? Dönüp bakın Allah aşkına, şu halimize bi bakın! Ne iğrenç yaratıklar olduk öyle!
Sadece Kadir değil elbette. Binlerce kader mahkumu var. İftiradan, iyi niyetinden, adil olduğu için, taraf tutmadığı için, dürüst olduğu için... özgürlükleri elinden alınan binlerce hayat. Hatta, tek bi ”PARDON” la yıllar sonra serbest bırakılanları bile gördük! Bu kadar değersiz olmak...
“Ben onu öldürmeseydim, o beni başka erkeklere satmaya devam edecekti!”
Hatırladınız mı bu cümleyi? Bir annenin cümlesi bu. Mutlu bir aile hayali kurup, hayalleri elinden alınan bi kadının cümlesi.
“Kim bilir ne yaptı?
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!
Vardır bi suçu!”
Bizim etiketler bunlardan ibaret işte! Hele bir de kadınsan vay haline! Çocuk aç olduğu için ekmek çalar, “anası-babası terbiye vermemiş ki” deriz, anasız-babasız sokaklarda yaşadığını bilmeden. Kadın eve her akşam geç gelir, “yollu” deriz hayatta kalmak için çalışmak zorunda olduğunu bilmeden. Vücudunda dövme olur, “dinsiz” deriz çocukluğundaki yara izini unutmak istediğini bilmeden... Hep bilmeden değil mi ?!
Birlik olamıyoruz, beceremiyoruz, hâlden anlamıyoruz. Çünkü “empati” kurmayı bilmiyoruz. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir! Bu yüzden özgürlük bu kadar çabuk elinden alınmamalı insanın. Sokaklar sapıklarla, tacizcilerle, hırsızlarla, katillerle... doluyken, amacı ”kurtarmak” olan bir genç, 12 yıl 6 ay yatmamalı ya hu! O yatarken de biz susmamalıyız. “KADER MAHKUMU” deyip geçemeyiz! Düşüncesini söyledi diye, görmezden gelmedi diye, kitap okuyor diye, çocuklarını korudu diye, aç diye... yargılanır mı insan?!
Kadir Şeker’in ailesine;
“Biz nerede hata yaptık” diye soruyorsanız kendinize, sormayın! O hatayı biz yaptık çünkü. Susarak yaptık, hak aramayarak yaptık.
Kader Mahkumları,
Affedin bizi... Hashtagler yetmedi sizi kurtarmaya!
“Yargıç, doğru karar verseydi
Belki de suçlu, suç işlemezdi.”
DOSTOYEVSKİ