×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Depremin Ardından


2023-03-05 16:07:00

6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli iki depremle Türkiye’nin 11 ili doğrudan etkilendi.
“Asrın Felâketi” olarak da adlandırılan bu depremler neticesinde birçok bina yıkıldı ve on
binlerce vatandaşımız enkaz altında kalarak vefat etti. Son günlerde Hatay’da ve Malatya’da
meydana gelen depremlerle birlikte deprem afetine karşı bütün sahalarda çok ciddi tedbirler
alınması gerektiği de acı bir şekilde anlaşıldı.


Cenâb-ı Hakk’tan memleketimizi depremlerden ve diğer afetlerden korumasını niyaz eder,
bu vesileyle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim.

Hukukî Olarak Hangi Tedbirler Alınıyor?
Depremden sonra yapılması gereken ilk şey -tabii ki- enkaz altındakilere ulaşmak ve onları
sağ olarak kurtarmaktır. Bu arama-kurtarma faaliyetlerinden sonra ise yoğun bir hukukî süreç
başlar. Şu anda yüzlerce cumhuriyet savcısı depremden doğrudan etkilenen bölgeler için
görevlendirildi ve vefat edenlerin hüviyetlerinin tesbiti, enkazlarda delil tesbiti yapılması gibi
hukuki meselelerde çalışmalar yürütülüyor.


Depremden sonra yaralarımızı -nisbeten de olsa- sarar sarmaz mevzuat ile ilgili çalışmalara
başlanacağı hakikattir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Fay
Kanunu ile ilgili olarak AFAD Başkanlığının çalışma yürüttüğünü ve diğer bazı radikal
kararların da gündeme gelebileceğini vurguladı. 1999 Gölcük Depreminden sonra hazırlanan
Deprem Yönetmeliğinin dünyadaki en iyi hazırlanmış hukukî metinlerden birisi olduğu ifade
edilse de mühim olan husus kanunların tatbiki ve bunun denetlenmesidir. En önemlisi ise
kurallara/kanunlara uyma ve işini en iyi bir şekilde yapma ahlakının toplumun tamamına
yayılmasıdır.


Delil Tesbiti Niçin Mühim?
Hukukta müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Dolayısıyla bir davanın kazanılabilmesi için
hukuka uygun olarak toplanan delillerin ileri sürülmesi çok önemlidir. Aksi takdirde suç yahut
iddia sübuta ermez. Bunun neticesi olarak da ceza hukukunda sanık beraat eder, hukuk
mahkemelerinde ise davanın reddine karar verilir. İşte delil tesbitinin ehemmiyeti burada öne
çıkmaktadır.


Delil tesbiti, ileride açılacak bir dava ile ilgili olarak delillerin önceden toplanıp güvence altına
alınması manasına gelir. Böylece çeşitli sebeplerle kaybolması muhtemel olan deliller
muhafaza altına alınır ve muhakemelerde hükme esas teşkil ederler.


Deprem neticesinde yıkılan binaların enkazının en kısa zamanda kaldırılması ve şehir
dışında belirlenen sahalara taşınması ehemmiyet arz etmektedir. Bu faaliyetler kapsamında
da ileride sorumlular hakkında açılacak davalarda delillerin kaybolmaması için delil tesbiti
hayatî önemi haiz. Bu sebeple Adalet Bakanlığı sahada görevlendirdiği cumhuriyet savcıları
ve bilirkişiler ile çok ciddi bir çalışma yürütüyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, delil tesbiti için
600 bilirkişinin görevlendirildiğini açıkladı, ayrıca bu zamana kadar 7 bin 598 binanın delil
tesbitinin yapıldığını duyurdu. Delil tesbiti yapılan bina sayısının daha da artacağı ve
memleketimizdeki bu enkazın sorumluları için açılacak olan davaların yargılamalarındaki
delillerin güvence altına alınacağı açıktır.

 

YORUM YAPIN

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Üye girişi yapmak için Tıklayın