×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

“Kütahya’nın Kalbi”nde Yeni Keşif !

Kütahya Tavşanlı’da kalp figürlü höyükte, karbonize olarak korunmuş beyin ve deri parçaları bulundu.

Kültür Sanat Bölgesel 05/09/2023 23:07 05/09/2023 23:07

A- A+

Kütahya Tavşanlı’da kalp figürlü höyükte, karbonize olarak korunmuş beyin ve deri parçaları bulundu.

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde "kalp figürlü" höyükteki kazıda, Tunç Çağı'nda 3 bin 700 yıl önce yıkılan evlerinden kaçamayıp ölen iki insana ait olduğu belirtilen iskeletlerden birinde karbonize olarak korunmuş beyin ve deri kalıntıları bulundu.
Havadan yapılan çekimlerde kalp şeklinde görüldüğü için "Kütahya'nın kalbi" olarak adlandırılan höyükteki kazı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan başkanlığında devam ediyor.
Avrupa Arkeologlar Birliği tarafından 30 Ağustos-2 Eylül'de Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta 29'uncusu düzenlenen ve dünyanın en önemli arkeoloji toplantısı olarak görülen etkinlikte Tavşanlı Höyük kazısı uzmanlarınca yapılan sunumlarda verilen bilgiler, arkeologları heyecanlandırdı.
Prof. Dr. Fidan ile kazının başkan yardımcısı olan Nişantaşı Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Nihan Naiboğlu'nun hazırladığı sunumda, 8 bin yıllık tarihiyle Kütahya'nın en eski yerleşmesi ve 45 hektarlık yayılım alanıyla Batı Anadolu'nun en büyük Tunç Çağı yerleşmelerinden Tavşanlı Höyük'ün muhtemelen bölgenin başkenti olduğu, milattan önce 1700'lü yıllarda büyük bir saldırıya uğradığı ve şehrin tamamının yakılıp yıkıldığı, Kuzey İrlanda'da yapılan toplantıda katılımcılara anlatıldı.
Bildiride, bu büyük yıkımdan sonra bölgenin harabeye döndüğü ve 300 yıl boyunca yerleşilmediği belirtildi.
Birçok ülkeden gelen bilim insanları, evlerin yıkılmış molozlarının altında kalarak can veren iki insana ait iskeletin bulunmasına ilişkin detayları heyecanla takip etti.
Çöken oda içinde ahşap raftan düştüğü anlaşılan kapların ve ev molozunun altında 15-18 yaşlarında erkek ile 40-45 yaşlarında 130 santimetre boyunda bir erkeğe ait kalıntılar olduğu da toplantıda açıklandı. Yaşça büyük olan bireyin odanın ortasında bir yere kaçamadığı, gencin kapıdan çıkmak üzereyken yıkılan molozun altında kaldığının değerlendirildiği ifade edilen sunumda, yerleşim yerine yapılan muhtemelen ani bir saldırı sonucu yıkılan şehrin, saldırıya çok müsait olan kuzeydoğu kenarındaki bu yapıda insanların evden kaçamadıklarının anlaşıldığı bilgisi verildi.

YORUM YAP

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Giriş için lütfen tıklayınız

RÖPORTAJLAR TÜMÜ