×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Yayın İlkelerimiz Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Tepebaşı Odunpazarı Bölgesel Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Gündem Sağlık Yaşam Spor Eskişehir tanıtım İlçeler Röportajlar

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri Kripto Para borsası Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Bürokrasiye boğuluyoruz

ESO’da masaya yatırılan madencilik sektörlerinin sorunları toplantısında, “sorunlarla uğraşmaktan gerekli çalışmalarımızı yapamıyoruz” sonucu çıkarıldı.

Ekonomi 27/03/2021 12:51 28/03/2021 03:36

A- A+

Toplantıda, “Ülkemizde madencilik faaliyetleri 8 bakanlık, 92 ayrı yasa, 87 yönetmelik, 16 uluslararası sözleşme ve 21 değişik kurumdan izin ve yetki alınarak yapılabilmekte” vurgusu yapıldı.
Direkt olarak 150 bin kişiye diğer sektörleri de baz aldığında ise 2 milyon kişiye istihdam imkanı sağlayan madencilik sektörünün yatırımcılarının bir de bilgiden uzak ve kasıtlı olarak yaratılan algıları yıkmak ile uğraştığına dikkat çekildi. Toplantıda doğaya, çevreye zarar veriliyor, orman alanları yok ediliyor gibi yanlış algılar sebebi ile maden sektörünün maddi ve manevi anlamda zarar gördüğü ileri sürüldü. Dünyada bilinen ve ticareti yapılan 90 ana madenin, 60 çeşidinin Türkiye'de üretildiğine vurgu yapılan toplantıda, ancak Türkiye’nin toplam maden ihracatının sadece kömür ithalatına denk geldiği gerçeği de ortaya çıktı.
Sektör suistimal ediliyor
Dünyada bilinen ve ticareti yapılan 90 ana madenin, 60 çeşidinin Türkiye'de üretildiğinin ifade edilirken bunların metalik, endüstriyel madenler ve doğaltaş rezervleri olarak öne çıktığı vurgusu yapıldı. ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş yaptığı konuşmada, “Uzun zamandır farkındalık çalışması yapmak istiyorduk ama bu son dönemlerde madencilik sektörü ile ilgili hak etmediğimiz durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bugüne kadar kendinizi ifade edemedik belki. İyi işler yapıyoruz ama basında çıkan haberlerle nitelikli iş yapan maden sektörümüz suistimal ediliyor. Bizler de sektörün doğrularını anlatalım ki, farkındalığı artıralım, yanlış bilinenlerin doğrusunu anlatalım istedik” dedi.
İhracat kömür ithalatını zor karşılıyor
ESO Madencilik Grubu Başkanı Muzaffer Kızıldağ ise ülke sanayileşmesi paralel bir bağ barındıran madenciliğin ABD ekonomisine katkısının 2,9 trilyon dolar, Avustralya'nın maden ve enerji ihracatı 204 milyar dolar, Rusya 257 milyar dolar, Kanada 158 milyar dolar, Türkiye'nin maden ihracatının ise yaklaşık 4,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu anımsattı. Ülke olarak toplam ithalatın yaklaşık yüzde 75'ini enerji, hammadde ve ara mal ithalatından oluştuğunu kaydeden Kızıldağ:"Enerji faturamız 50 milyar dolar, metal 11 milyar dolar, demir-çelik 18 milyar dolar, kömür ithalatımız da 4,5 milyar dolar civarında. Yerli kaynaklarımızla bunların çoğunu karşılayacak potansiyele sahibiz. Sadece 2020 yılında maden ithalatına 20 milyar dolar ödedik. İhracatımızın 4,5 milyar olduğu göz önüne alınırsa yıllık 22 milyar dolar cari açık veriyoruz" dedi.
Kasıtlı algı oluşturuluyor
Katılımcılardan Metin Çekiç de, Türkiye'nin mevcut maden potansiyeli cari açık ve dış ticaret açığını rahatlıkla düşürebilme gücüne sahip olduğunu ifade etti. Çekiç, “Maden sektörü, cam, seramik, demir çelik, kimya, meteoroloji, tıp, doğal boya ve kağıt sektörü gibi bir çok sektörün de ara hammaddesini sağlamaktadır. Madencilik sektörü çetin arazi ve hava koşullarında gerçekleştirilmekte olup, bilgi, birikim, tecrübe ve sermaye isteyen bir sektördür. Ülkemizde madencilik faaliyetleri 8 bakanlık, 92 ayrı yasa, 87 yönetmelik, 16 uluslararası sözleşme ve 21 değişik kurumdan izin ve yetki alınarak yapılabilmekte. Bu kadar yoğun olarak denetlenen ve sorumluluk yüklenen başka bir sektör yoktur. Hal böyleyken sektör yatırımcıları bir de bilgiden uzak ve kasıtlı olarak yaratılan algıları yıkmak ile uğraşmaktadır" diye konuştu.
Üniversitelere işbirliği çağrısı
Madenciliğin diğer sektörlerden farklı olarak, madenlerin bulunduğu yerde çıkarılmak zorunda olduğunu belirten ESO Madencilik Grubu Üyesi Hamza Tınas ise, “Maden olmazsa olmazlarımızdan birisidir. Biz sorunlarla uğraşmaktan gerekli çalışmalarımızı yapamıyoruz. Şu an Türkiye’de tam donanımlı bir laboratuvarımız yok. Bazı madenlerimizi işlenmesi için yurtdışına göndermemiz gerekiyor. Ciddi bir laboratuvar kurmamız gerekiyor. Bu konuda üniversiteler ile ortak çalışmalar yapmalıyız” değerlendirmesinde bulundu. 
 

YORUM YAP

Yorum yapmak için üye olmanız gerekmektedir. Giriş için lütfen tıklayınız

haber yazılımı, haber paketi, haber scripti | Copyright © 2024